Binaların proje aşamasından planlanmak üzere birçok ev sahibi yapılan binanın hangi tür çatı yapılması gerektiği konusunda karar vermeye çalışır. Sadece görsel açıdan tercih edilmeyen çatılar bunun yanında ısıyı muhafaza etmek, yağmur, kar ve diğer doğal olaylardan korunmak adına bir binada oldukça önemli bir işleve sahiptir. Bunun bilincinde olan birçok ev sahibi çatıların en iyi şekilde farklı modellerde yapılması konusuna dikkat ediyor. Bu çerçevede çatıların, üçgen çatı, kiremit çatı veya zarf çatı vb. seçenekler arasında binaya ve çevreye en uygun olan çatı sistemi tercih edilerek yapılıyor.
Zarf çatı çatı tipleri arasında en ilginç olanıdır diyebiliriz. Zarf çatıda çatı cephelerinin olmaması ve bu şekilde değerlendirilmesi önemlidir. Her yapıda aynı eğime sahip olmayan zarf çatı binadan binaya farklılık gösterir. Ayrıca tepeden bakıldığında zarfa benzediğinden bu isimle anılır.
Bu çerçevede zarf çatılar ikiye ayrılır. Kalçalı olarak bilinen zarf çatılar iki eş yamuk ve eşkenar dörtgen şeklinde yapılabiliyor. Geleneksel üçgen çatıdan daha kısa olan kalçalı zarf çatı yamaçlar bakımından eğimleri de farklılık gösterir.
Çadır şeklinde yapılan zarf çatılarda ise çatının dayandığı bir sırt yoktur. Kirişlerin birbirlerine en yüksek noktadan bağlanır ve dört tarafın da eğimi hemen hemen aynıdır.
Zarf çatı yapımından önce bazı kriterlerin iyi hesaplanması gerekiyor. Doğal şartlardan oluşan bu kriterler rüzgârın esme kuvveti, kış mevsiminde yoğun kar yağışıyla oluşacak olan çatı ağırlığı ve buna ek olarak çatının kendi ağırlığı iyi hesaplanmalıdır.
Bu çerçevede zarf çatılar geleneksel düz çatılara göre daha fazla ağırlık gerektirirler. Ayrıca diğer çatıların yalıtımlarına göre de ısı yalıtım maliyetleri oldukça fazladır. Bu yüzden ülkemizde çok fazla tercih edilmeyen zarf çatılar daha çok Avrupa ülkelerinde banliyö tarzı yerleşim yerlerinde tercih ediliyor.